Ana Sayfa Gazetecilik Çağdaş Gazeteciler Derneği 43 yaşında

Çağdaş Gazeteciler Derneği 43 yaşında

Kurulduğu yıl Genel Başkanı Alaattin Orhan tarafından “Rüzgârlı’nın Barbarları” olarak nitelenen, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün sağlanması, haber alma hakkının hiçbir baskı ve sınırlama olmaksızın kullanılabilmesi için 1978’de mücadeleye başlayan Çağdaş Gazeteciler Derneği 43'üncü yaşına girdi.

Sansür ve baskılara direnmek ve gazetecilerin haklarını savunmak için 23 Şubat 1978 yılında kurulan Çağdaş Gazeteciler Derneği 43 yaşına girdi. Kurulduğu günden bu yana gazetecilerin özlük haklarını savunan ve sendikal hareketlerin başını çeken Dernek, basın özgürlüğü için 43 yıldır aralıksız mücadele vermeye devam ediyor.

“Bugün dünden daha karanlık”

ÇGD Yönetimi 43 yaşına giren Dernek’in kuruluş yıldönümünde yaptığı “Bugün dünden daha karanlık” başlıklı açıklamada, “Sansür ve sömürünün her gün artan karanlığına karşı 1978 yılında emeğin hakkı, basın ve ifade özgürlüğü için “Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz” diyerek yola çıkan genç gazetecilerin mücadele örgütü olarak kurulan Çağdaş Gazeteciler Derneği bugün 43 yaşında” dedi.

Türkiye’deki insan haklarının hiçe sayıldığını vurgulayarak faşizmin yükselmdiğine dikkat çeken ÇGD, “Yoksulluğun alışkanlığa dönüştürülmek istendiği ve tüm bu gerçeklerin halktan gizlenmesi için yoğun baskıların yaşandığı günlerde kurulan ÇGD’yi inşa eden koşullar, aradan geçen 43 yılda aktörler değişse de aynı gerçekliğini korumaktadır” ifadelerini kullandı.

“Gazeteciler ‘Saray’ın memuru’ olarak görülüyor”

Medya patronlarının Saray’ın ihale odaklarına dönüştüğünü ifade eden ÇGD, “Dünün sansür kurumları, aynı temeller üzerinde şekillenen ancak yoğun iktidar gücü ile takviye edilmiş olarak bugün de ayaktadır” dedi.

Gazetecilerin emek sömürüsünün dışında baskı ve sansüre maruz kaldığını hatırlatan ÇGD şu ifadeleri kullandı: “Gazeteciler artık sadece emeğin sömürüsüyle değil, iktidarın yüzde 90’ını elinde bulundurduğu medya düzeninde “Saray’ın memuru” gibi görülerek sansür kıskacı altında da ezilmek istenmektedir. Bu kıskaca boyun eğmeyen, “sahibinin sesi” olmayı reddeden basın emekçileri ise şiddet ve işsizlikle terbiye edilmek istenmekte, her gün haklarından mahrum bırakılan işsiz gazeteci ordusuna yeni meslektaşlarımız katılmaktadır.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz