Çocuklara çevre bilinci kazandırmak için ailede ve okulda nasıl eğitim verilmesi gerektiğini Peyzaj Mimarı Dr. Elif Dikmen Diriöz ile konuştuk.
Dünyada kentleşmenin yoğunlaşması, trafik ve nüfusun artması ile birlikte çok ciddi çevre sorunları yaşanıyor. Dünya başka ne gibi çevre sorunları ile karşı karşıya? Biraz bahsedebilir misiniz?
Dünyada kentleşme, kentlerde nüfusun artması ve trafik; çevre kirliliği, hava kirliliği, doğal kaynakların tahrip edilmesi gibi önemli sorunların yaşanmasına neden oluyor. Kentleşme, sanayileşme ve kentlerde trafik sorununun yaşanması, karbon emisyonunun artmasını ve hava kirliliğini beraberinde getiriyor. Bu durum insanların ve tüm canlıların sağlığını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Dünyada yaşadığımız önemli çevre sorunlarından biri de küresel ısınma. Küresel ısınma da buzulların erimesi, sel, fırtına, kuraklık gibi çevre sorunlarının oluşmasına neden oluyor. Küresel ısınma yüzünden doğanın dengesi bozuluyor ve dünyada yaşayan tüm canlılar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Yaşanan çevre sorunları ile mücadele edebilmek için farklı disiplinlerin çeşitli çözüm arayışlarına girdiğini biliyoruz. Doğal, tarihi ve kültürel kaynakların korunması için insanların çevre bilincinin yüksek olması gerekiyor. Bu kaynakların korunabilmesi için insanların, tüm sektör ve işletmelerin çevreye duyarlı yaklaşımlar benimsemeleri büyük önem taşıyor.

Yerel yönetimler, STK’lar ve yerel halk bu sorunlarla mücadele edebilmek için neler yapabilir?
Öncelikle, dünyada çevrenin korunabilmesinde başarılı stratejiler geliştiren Avrupa Yeşil Başkent yaklaşımından bahsetmek istiyorum. Avrupa Yeşil Başkent yaklaşımı, çevre sorunları ile mücadele edebilmek ve kentleri çevre dostu olan uygulamalar için teşvik etmek için geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Avrupa Yeşil Başkent yaklaşımı, kentleri belirlenen kriterlere göre değerlendirmekte ve çevre ile ilgili başarılı stratejiler geliştiren kentlere ödül vermektedir. Avrupa Yeşil Başkent ödülünü alan kentlerde, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve yerel halk ile işbirliği halinde çalışmaktadır. Buralarda yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve yerel halk ile birlikte toplantılar düzenleyip yerel halkın gereksinimlerini belirlemektedir. Kentle ilgili alınan kararlara, yerel halk da dahil edilmektedir. Çevrenin ve tüm kaynakların korunmasında başarı gösteren kentlerde, yerel yönetimler, sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle çeşitli eğitimler düzenlemektedir. Bu eğitimlerin amacı yerel halkın çevre bilincinin artmasıdır. Yerel halkın çevre konularında eğitilmesi için çeşitli atölyeler, festivaller düzenlenmektedir. Verilen eğitimler sayesinde insanların çevre bilincinin arttığı ve davranış biçimlerinin ciddi anlamda değiştiği gözlemlenmektedir. Bu sayede bu kentlerde çevrenin korunabilmesi için ciddi adımlar atılıp başarı sağlanabilmiştir.
Aileler çocuklarına çevre ve doğa eğitimi nasıl vermeli?
Çocukların her türlü eğitimi ailede başlar. Günümüzün en önemli sorunlarından biri, teknolojinin ilerlemesiyle çocukların teknolojiye bağımlı hale gelmesidir. Mücadele edilmesi gereken en önemli sorunlardan biri, çocukların tablet ve telefon gibi teknoloji kullanımına sınır getirilmesidir. Teknoloji kullanımının artmasıyla, çocuklar doğadan kopuk bir şekilde yaşamaya başlamıştır. Öncelikle doğa sevgisi ailede başlar. Çocuklara doğayı sevdirmenin en etkili yolu, doğada ailecek vakit geçirmektir. Küçük yaştan itibaren çocuklarla doğada vakit geçirilmeli, piknik yapılmalı, doğa yürüyüşleri yapılmalı, fidan dikilmeli, doğa ve bitkiler ile ilgili çocuklara kitap okunmalıdır. Doğada severek vakit geçiren çocuklar, doğanın kıymetini anlayacaktır. Ailenin alışkanlıkları da çocuklar için çok etkilidir. Örneğin, atıklarını ayrıştıran bir aile bu konuda çocuklarına örnek olmaktadır. Atıkların ayrıştırılması, çocuklar için evde eğlenceli bir aktivite haline dönüşebilir. Ayrıca evdeki atık malzemeler değerlendirilerek çocuklarla evde sanat etkinlikleri de yapılabilir. Bu tarz etkinlikler hem çocukların çevre bilinci geliştirmekte hem de yaratıcılıklarını geliştirerek eğlendirmektedir. Doğada kozalak toplama, fidan dikme, kamp yapma gibi etkinlikler de çocuklar için hem eğlenceli hem de eğiticidir.
Bunun için okullarda neler yapılmalı?
Çocukların çevre konularında eğitilmesinde okullara büyük rol düşmektedir. Okullarda çocuklara doğanın korunması, atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşümünün yapılması ile ilgili çeşitli eğitimler verilmelidir. Bu konuyu destekleyen film ve belgeseller gösterilmeli, gerekli kitaplar okunmalıdır. Gerekirse çocuklar için doğa gezileri düzenlenerek, doğada deneyim yoluyla öğrenme sağlanmalıdır. Okullarda atık malzemelerin kullanılmasıyla sanat etkinlikleri ve sergileri düzenlenmelidir. Bu sayede çocuklar atıkların ayrıştırılmasının önemini öğrenip, yaratıcılıklarını da geliştirmektedir. Günümüzde geliştirilen Eko-okullar Programı, okullara, çevre yönetimi ve çevre eğitimi konusunda yol gösteren bir programdır. (ekookullar.org.tr) Bu program sayesinde, çocuklar çevre konuları ile ilgili eğitilmektedir.
Çocukların doğa ve çevreye karşı sorumluluğunu arttıracak aktiviteler ve etkinlikler nasıl olmalı? Bunlar nasıl yaygınlaştırılmalı?
Öncelikle doğa sevgisi ve eğitimi ailede başlar. Ailede çocuklara basit sorumluluklar verilmelidir. Örneğin atıkların ayrıştırılması konusunda çocuklara görev verilmelidir. Ayrıştırılan atıklarla çocuklarla evde oyuncak yapma gibi aktiviteler yapılmalıdır. Doğada vakit geçirirken çöplerin doğaya atılmaması gerektiği öğretilmelidir. Doğa ve canlılar ile ilgili kitaplar okunmalıdır. Doğada geçirilen zamanlar çocuklar için unutulmaz. Kamp ve piknik yapma, bu etkinlikleri çevreye zarar vermeden yapma çok önemlidir. İstanbul Oyuncak Müzesi, 23 Nisan Çocuk Bayramı için, WWF ile işbirliği yaparak, atık malzemelerden oyuncak yapma etkinliği düzenledi. Toplumda sivil toplum örgütlerinin işbirliği ile benzer atölye ve etkinliklerin geliştirilmesi çok önemlidir. Atık malzemelerden oyuncak yapma ve sanat atölyeleri daha da yaygınlaşmalıdır. (İstanbul Oyuncak Müzesi) (WWF Türkiye) Ayrıca okullar ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle, doğada bitki ve hayvanları tanıtma oyun ve etkinlikleri, çiçek ve fidan dikme, kompost yapma gibi etkinlikler de düzenlenmelidir. Doğal, kültürel ve tarihi kaynaklarımızın korunup, sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için çocuklarımıza çevre eğitimlerinin verilmesi büyük önem taşımaktadır.