Ana Sayfa Kültür-Sanat Dost Kazığı filmi, sinemaya ilaç gibi gelmeye hazırlanıyor

Dost Kazığı filmi, sinemaya ilaç gibi gelmeye hazırlanıyor

Çekimleri Marmaris’te gerçekleştirilen ve yönetmenliğini Barış Erçetin’in üstlendiği “Dost Kazığı” filmi, pandemi sürecinde kapalı kalan ancak yeni normalleşmeyle beraber yeniden açılan sinema salonlarına ilaç gibi gelmeye hazırlanıyor. Yazın sıcağında çekimleri yapılan filmin son set gününe konuk olarak, film ekibinden isimlerle röportajlar gerçekleştirdik. Cafer Can Kara’nın senaryosunu kaleme aldığı ve yapımcılığını Ulaş Çobancı’nın üstlendiği “Dost Kazığı” filmine dair; yönetmen Barış Erçetin ile oyuncular Ruhi Sarı, Serkan Kuru, Buket Akpunar, Büşra Karaağaç ve Eren Pekgöz, filme dair duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Çekimler sırasında yaşadıklarını, canlandırdıkları karakterleri ve çekimlerin yapıldığı Marmaris’i anlatan film ekibi ile, ayrıca pandemi sürecinden geçen sinemanın durumunu da konuştuk.

Yaklaşık iki yıldır süren koronavirüs salgını, özellikle sinema sektöründe ciddi bir ivme kaybına neden oldu. İlk normalleşme adımlarının atılmasının ardından setlerde önemlerin de alınmasıyla beraber film ve dizi çekimleri başlasa da sinema için ayrı bir sorun oluşmaya başladı. Sinema salonlarının bir açılıp bir kapanması, çekimleri yapılan filmlerin elde kalmasına sebep olurken, birçok film de şansını festivaller ve dijital platformlardan yana kullandı. Tarihlerin Temmuz 2021 olmasıyla beraber yeniden açılan sinema salonları bir anda dolmaya başlarken, film yapımcıları da filmlerinin çekimleri için umut dolu olmaya başladı.

Muğla’nın inci tatil beldesi Marmaris, uzun zamandır dizi ve film yapımcılarının gözde mekanlarından biri haline geldi. Görselliğe en ince detayıyla dikkat eden ve izleyiciyle kaliteli bir izleti sunmak isteyen Klan Film, yeni film projesi ‘Dost Kazığı’ için Marmaris’in serin sularını seçti. Senaryosunu ilk filmini kaleme alan genç senarist Cafer Can Kara’nın yazdığı ‘Dost Kazığı’ filminin yönetmen koltuğuna, daha önce birçok dizi ve filmin yönetmenliğini üstlenen Barış Erçetin geçti.

Filmde başlıca rolleri ise Müjde Uzman, Ruhi Sarı, Serkan Kuru ve Buket Akpunar paylaşırken; filmde ayrıca sürpriz rollerde Cemal Hünal ve Açelya Elmas’ı da izleyeceğiz. Filmin kadrosunda ayrıca Büşra Karaağaç, Eren Pekgöz ve Ali Emrah Sürtal da yer alırken; filmin çekimleri ise yaklaşık 15 gün sürdü. 2021 yılının Ekim ayında sinemalarda izleyicilerle buluşması planlanan Dost Kazığı filmi; Marmaris’e balayına gelen bir çiftin, yakın arkadaşlarıyla karşılaşması ve arkadaşlarının bir yanlış anlaşılma yüzünden ayrılmaya karar vermelerinden sonra onları barıştırma mücadelesi üzerinden bir hikâyeyi konu alıyor. Sürpriz bir finale sahip olan film, her an her şeyin yaşanabileceğini ve dostun da kazığı atan kişinin de kim olduğunun belirsizliği üzerinden bir komedi harmanı sunmaya hazırlanıyor.

“Pandemi sürecinde, film setinde olmayı özlediğimi fark ettim”

Filmin yönetmenliğini üstlenmesi için yapımcı Ulaş Çobancı’dan teklifin geldiğini söyleyen Barış Erçetin, Çobancı ile beraber daha öncesinde “Şartlı Tahliye” adında bir televizyon filmi çektiklerini söyledi. 2014 yılından bu yana Çobancı ile tanıştıklarını söyleyen Erçetin, yaz başından Çobancı’dan bir telefon aldığını ve 6 yıl sonra yeniden bir filmde buluşmayı ve bu durumu yazın sıcağında teklif ettiğini belirtti. Filmin taslak hikayesini okuduğunda da çok sevdiğini belirten Erçetin, ekiple beraber revizyon yaptıklarını ve oyuncu seçimi aşamasında ise yoğun bir audition süreci geçirdiklerini söyledi. Filmi, komik bir durumun başka bir hale evrilmesi olarak ama komediden asla ayrılmayan bir yapıda olduğunu belirten Erçetin, Dost Kazığı filminin sürprizlerle dolu eğlenceli bir hikayesi olduğunu söyledi. Yaz sıcağında film çekmenin zorluklarını yaşadıklarını da sözlerine ekleyen Erçetin, filmin çekildiği Marmaris’in havasının bir anda film çekmeyi unutturduğunu ve bu sayede çok eğlenceli bir set süreci geçirdiğini aktardı. Pandemi sürecinde sinema sektörünün durma noktasına geldiğini aktaran yönetmen Erçetin, uzun zaman sonra ‘Dost Kazığı’ filminin kendisine ilaç gibi geldiğini belirtti. Bu süreçte sette olmayı ve çekim yapmayı çok özlediğini fark ettiğini söyleyen Erçetin, salgının varyantlarla büyümesi durumunda sektörün daha da kötü bir hal alabileceğinden korktuğunu söyledi. Sinema salonlarının yaz ayıyla beraber yeniden açılmasının heyecan ve umut verici olduğunu söyleyen Erçetin, pandeminin bir an önce geçmesini ve sinemanın eski düzenine kavuşmasını arzuladığının altını çizdi.

“Filmin mizah matematiğini çok güçlü buldum”

Oynamayı çok sevdiği için sinema, tiyatro ve dizileri birbirinden ayıramadığını belirten başarılı oyuncu Ruhi Sarı, oyunculuğun kendisi için ‘değişebilmek’ olduğunu ve bu sayede daha çok hayata dokunabildiğini, iyi karakterleri ardında bırakabildiğini söylüyor. Yapımcı Ulaş Çobancı ile daha önce ‘Şeflerin Şefi’ filminde çalıştıklarını aktaran Sarı, “Dost Kazığı” filmi için de Çobancı’dan teklif aldığını ve konuştuklarında canlandıracağı karakterin belli olmadığını söyledi. Filmin mizah matematiğini çok güçlü bulduğunu ve daha sonra teklif edilen Orhan karakterini de çok sevdiğini belirtti. Film çekimleri sırasında sanki araya tatil sıkıştırmış gibi hissettiğini belirten Sarı, filmin kendine adeta nefes aldıran bir süreç yaşattığını da belirtti. Dost Kazığı filminin izleyiciye keyif vereceğini söyleyen Sarı, yönetmen Barış Erçetin ile ilk defa çalıştıklarını ama aynı projede yer almaktan çok mutluluk duyduklarını ve çok kendisi için özel insanlardan biri haline geldiğini belirtti. Filmdeki partnerlerinden Serkan Kuru ile daha önce tanıştıklarını ama daha önce hiç çalışmadıklarını söyleyen Sarı, bu filmle beraber birbirlerini yeniden tanıdıklarını birbirilerine itiraf ettiklerini ve takım haline geldiklerini söyledi. Yapılan projelerde samimiyetin önemli olduğunu altını çizen Ruhi Sarı, gelen teklifleri kabul ederken o karakteri içindeki Ruhi ile tanıştırmaya çalıştığını ve uyum yakalanırsa karakteri kabul ettiğini söyledi. Filmdeki en saf karakteri canlandırdığını söyleyen Sarı, filmde canlandırdığı karakterin yaşanan her şeyi izleyicilerle beraber öğreneceğini söyledi. Tatil beldesinde film çekmenin zorlayıcı olduğunu belirten Sarı, herkesin tatilde olduğu bir bölgede kimseyi rahatsız etmeden bir iş yapmaya çalıştıklarını söyledi. Filmin kamera arkası ekibinin de çok kaliteli olduğunu söyleyen Sarı, eziyetsiz bir set ortamında çok keyifli bir vakit geçirdiklerini aktardı. Serkan Kuru ile limanda çektikleri bir sahnede çok zorlandıklarını söyleyen Ruhi Sarı, filmin genel olarak otelde çekildiğini ve az alanda kısa bir sürede çekimlerin tamamlandığını aktardı. Pandemi sürecinde filmlerin çekildiğini ama uzun süredir sinemalar kapalı olduğu için filmlerin vizyona giremediğini söyleyen Sarı, tiyatronun da dünya üzerindeki tüm pandemileri yaşayarak ayakta kaldığını düşünerek kendini rahatlattığını belirtti. Sinemanın da bir şekilde ayakta kalarak normalleşeceğini belirten Ruhi Sarı, sinemanın bu yeni normale kısa süre içerisinde ayak uyduracağını düşündüğünü söyledi.

“Sinema her zaman kalıcıdır, filmlerin hızlı bir takvimde çekilmesinden şikayetçiyim”

Film projesi için teklifin Nisan ayında geldiğini söyleyen oyuncu Serkan Kuru, o dönem rol aldığı ‘Savaşçı’ dizisinin çekimlerinde olduğunu ve ilk başta takvimlerin uyuşmadığını belirtti. Ancak çekim takviminin pandemi nedeniyle değişmesi sonucu filmin kadrosuna dahil olabildiğini belirten Kuru, filmin senaryosunu okur okumaz çok sevdiğini ve bu filmde yer almayı çok istediğini sözlerine ekledi. Savaşçı dizisinde dağ tepede ve soğukta çekim yaptıklarını söyleyen Serkan Kuru, bir anda Marmaris’in sıcağında bir nevi film çekimlerinin kendisine tatil gibi geldiğini de belirtti. Filmde ‘Can’ karakterine hayat verdiğini anlatan başarılı oyuncu Serkan Kuru, çok neşeli, çapkın ama karşısındaki kişiyi de yoran ve hikayeyi açmaza sürükleyen bir karakter canlandırdığını açıkladı. Filmin sürprizlerle dolu olduğunu belirten Kuru, Marmaris’te ilk kez bir film çekimi için bulunduğunu ve sıcakların başladığı dönemde zorlayıcı ama keyifli bir iş çıkarttıklarını söyledi. Kendini çok rahat hissettiği bir sette bulunduğunu söyleyen Kuru, havuz başı ve denizde teknede çekilen sahnelerinin olduğunu, bir yandan da tatil yapıyormuş gibi hissettiğini sözlerine ekliyor. Pandemi döneminde bir filmde oynamadığını ve sinemayı çok özlediğini söyleyen Serkan Kuru, sinemanın her zaman daha kalıcı olarak söylendiğini ve filmlerin hızlı bir takvimde çekilmesinden şikayetçi olduğunu söyledi. Dost Kazığı filminin derli toplu ve kompakt bir film olduğunu söyleyen Serkan Kuru, sinemanın farklı bir algı ve yönetimde olması gerektiğini ve oyuncuların da filmlerde canlandırdığı karakterlere yoğunlaşarak oynamak istediğini söylüyor. Yönetmen Barış Erçetin’i ‘efsane adam’ olarak niteleyen Kuru, bu film sayesinde tanıştıklarını ve güzel bir dost kazandığını söyledi. Oyuncu yönetimi ve set denetimi konusunda oldukça disiplinli bir yönetmen olduğunu belirten Kuru, bu durumun oyuncunun elini kuvvetlendirdiğini ve yönetmene böylece teslim olabildiğini sözlerine ekledi. Serkan Kuru, filmin oyuncularıyla da iyi anlaştıklarını belirtirken, Müjde Uzman ile daha önce çalıştıklarını ve yeniden buluştuklarını söyledi. Ruhi Sarı ile birkaç yıllık dostlukları olduğunu ancak ilk kez bir projede beraber oynadıklarını söyleyen Kuru, kolay uyum sağlayabildiği ender oyunculardan birisi olduğunu keşfettiğini ve çok iyi partner olduklarını söyledi.

“Profesyonel bir yönetmenle çalıştık”

Ressamlık ve modelliğin yanı sıra oyunculuk da yapan Buket Akpunar, ‘Dost Kazığı’ filmi için kamera karşısına geçti. İlk kez bir filmde başroldeki isimler arasında yer aldığını belirten Akpunar, filmin senaryosunu okuduktan ve canlandırması için teklif edilen karaktere baktıktan sonra adeta kendini canlandıracağını hissettiğini itiraf ediyor. Hikâyeden inanılmaz bir heyecan duyduğunu söyleyen Akpunar, oyunculuk kariyerinde bir komedi filminin olmasını çok istediğini ve enerjik rollerde yer almayı istediğini belirtti. Enerjisiyle dikkat çeken bir karakter canlandırdığını söyleyen Akpunar, film çekimlerinin tatil yapıyor havasında geçtiğini aktardı. Film ekibiyle bağlarının çok güçlü olduğunu söyleyen Akpunar, birbirleriyle vakit geçirmek için 3 saatlik uykularla ayakta kaldıklarını itiraf etti. Yönetmen Barış Erçetin sayesinde rolüne çok çabuk adapte olduğunu belirten Akpunar, bu sayede sahne tekrarlarının bile çok az yaşandığını açıkladı.

Doğma büyüme Almanyalı olan Büşra Karaağaç, film teklifini de Almanya’dayken aldığını ve filmi duyduğunda çok heyecanlandığını söyledi.  Filmde Şeyma karakterini canlandırdığını aktaran Karaağaç, karakterinin otelde sevgilisiyle resepsiyon sorumlusu olarak çalıştığını ve kontrolcü bir yapıya sahip olduğunu belirtti. Oyunculuğu çok sevdiğini ve âşık olduğu mesleği yaptığı için şanslı olduğunu söyleyen Karaağaç, sıcak hava altında film çekmenin çok yorucu geçtiğini belirtti.  Yönetmen Erçetin’in çok eğlenceli biri olduğunu ve sette çok profesyonel çalıştığının altını çizen Karaağaç, uyumlu bir dil yakaladıklarını da sözlerine ekledi. Filmin yapımcısı Ulaş Çobancı’ya güvendiği için film setine hazır geldiğini aktaran oyuncu Eren Pekgöz, senaryoyu okuduğunda da filmi çok sevdiğini belirtti. Filmde ‘Bell-boy’ karakteri olarak ön plana çıkacağını belirten Pekgöz, konservatuar okumadan önce turizm otel işletmeciliği okuduğu için canlandırdığı karakteri kendisine uzak olmayan bir karakter olarak bulduğunu belirtti. Karakterini eğlence katarak canlandırdığını belirten Pekgöz, yaptıkları işi de bir futbol takımının uyumuna benzettiğini ve kolektif bir çalışmayla iyi bir film yaptıklarını söyledi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz