Ana Sayfa Yargı Ankara Barosu Başkanı Sağkan: Önceliğimiz halk sağlığı ama avukatların hakları da korunmalı

Ankara Barosu Başkanı Sağkan: Önceliğimiz halk sağlığı ama avukatların hakları da korunmalı

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, icra ve iflas takiplerinin 30 Nisan’a kadar durdurulmasıyla ilgili Gazete Rüzgârlı'ya yaptığı açıklamada, önceliklerinin halk sağılığı olduğunu ve bu kararı desteklediklerini ifade ederek avukatların ve alacaklıların haklarının korunması gerektiğini de belirtti.

Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kararnameyle, Koronavirüs salgınını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında 30 Nisan tarihine kadar, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takipleri ile bu takiplere ilişkin sürelerin durdurulmasına karar verilmişti.

Alınan kararın ardından alacaklıların, çalışan ve işveren avukatların ekonomik durumu gibi birçok konunun ne olacağı merak konusu oldu.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, süreçte karşılaşılabilecek sorunları ve çözüm önerilerini Gazete Rüzgârlı’ya anlattı. Halk sağlığı noktasında alınan önlemleri ve bilim insanlarının önerilerini dikkate almak gerektiğini belirten Sağkan, “Adli ve idari yargıdaki tüm duruşmaların ertelenmesi ve tüm sürelerin durdurulması talebinde bulunduk. Çünkü evden çalışma sistemi de o kadar kolay olmuyor. Daha önce bir örneğini de yaşamadığımız için bu süreç ilk defa karşılaştığımız bir durum. UYAP sistemi var ama sistemin çalışmadığı noktalar da var” diye konuştu.

“Hak kayıplarının da önüne geçilmesi gerekiyor”

Halk sağlığını korumanın öncelikleri olduğunu belirten Sağkan, bu süreçte hak kayıplarının da önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü, “İcra dairelerine gidilmesi ve burada halk sağlığının tehlikeye atılması söz konusu olabileceği için bu tedbir noktasındaki ilk husus, bu durum avukatları ekonomik olarak çok ciddi anlamda etkileyecek. Sayın Cumhurbaşkanı tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan ekonomi paketi içerisinde avukatlar ya da mali müşavirler gibi çalışan kesimlere bir iyileştirme sunulmadığını gördük. Sadece Ankara’da 18 bin avukat var, Türkiye’de 125 binin üzerinde avukat var. Çok sayıda genç meslektaşlarımızın ekonomik sorunlar yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. İcra daireleriyle ilgili alınan karar, Sağlık Bakanlığı’nın süresel olarak uyguladığı tedbirlerin çok daha üzerinde bir zaman dilimine sirayet ediyor. Bu çok ciddi bir ekonomik sıkıntıyı da yanında getirecek. Ayrıca, hak kayıplarının tamamının önlenmesi için önerimiz adli ve idari yargıda sürelerin durdurulması ve tüm duruşmaların ertelenmesi olmuştu. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde bunun önümüzdeki hafta hayata geçirileceğine ilişkin önemli bir çalışmanın yürütüldüğünü anlıyoruz” dedi.

“Gerekli önlemler alınmazsa ciddi bir işsizlik sorununa yol açabilir”

Bu süreçte çalışan avukatların maaşlarının İŞKUR’un kısa süreli çalışma ödeneğinden karşılanması gerektiğini belirten Sağkan, “Bu nokta avukatların ciddi anlamda ekonomik olarak sıkıntı yaşayacaklarını gösteriyor. Haliyle bizim de beklentimiz, şirketlerle ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı düzenlemelerin paralelinde Bakanlığın da çalışan avukatların maaşlarının kısa süreli çalışma ödeneğinden karşılanılarak, SGK vergi ve diğer borçlarının da ertelenmesi gibi bir çalışma yapması” ifadelerini kullandı.

İşveren avukatlar için de sigorta primleri ve vergi ödemeleri gibi noktalarda gerekli kolaylıkların sağlanması gerektiğini belirten Sağkan, “Tabii ki halk sağlığı anlamında alınan önlemler aynı şekilde bizler açısından da geçerli ve bizler de buna ayak uydurmak noktasındayız. Ancak bu önlemler alınırken, şirketlere ve firmalara tanınan ekonomik avantajlar bizlere tanınmaz ve gerekli önlemler alınmazsa bu konu ciddi bir işsizlik sorununa yol açabilir çünkü sonuç olarak biz buralarda çalışarak ekmeğimizi kazanıyoruz” diye konuştu.

“Alacaklıların hakları da korunmalı”

Belirlenen süreçte borçluların mal kaçırmasının engellenmesi gerektiğinin altını çizen Sağkan, “Sosyal devlet olmanın getirisiyle, devletin bu süreçte bazı mekanizmaları harekete geçirmesi ve borçlularla ilgili olarak bazı iyileştirmeler yapması beklenebilir ama bir taraftan da alacaklıların haklarının korunması gerekiyor. Bu durumu kötü niyetli kullanacak olan borçluların önüne geçilmesi ve mal kaçırmalarının engellenmesi noktasında bazı tedbirlerin alınması gerekiyor. Halk sağlığı her şeyden kıymetli ancak bunun kötüye kullanılması durumu kuvvetle muhtemel olabilir, borçlular bu durumu bir fırsata çevirerek mallarını kaçırabilirler ve bu da 30 Nisan’dan sonra yapılacak olan tahsilatın önünü kesebilir. Bu anlamda buna ilişkin tapu devirlerinin önlenmesi gibi tedbirlerin alınması gerekirdi. Ama bakıyoruz tedbirler yok” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz