2016 Rio ve 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’ye masa tenisinde altın madalya gururu yaşatan Abdullah Öztürk ile sohbet ettik.
Masa tenisinin çok zevkli bir spor olduğunu ifade eden milli oyuncu, “Her engelli vatandaşımız, masa tenisini rahatlıkla yapabilir. Burada en büyük iş, ailelere düşüyor. Ailelerin, ‘Engelli çocuğum dışarı çıktığında tek başına bir şey yapamaz’ gibi bir düşünceye kapılmalarını istemiyorum. Engelli arkadaşların kendi başlarına başarabileceği o kadar çok şey var ki… Yeter ki onlara engel olmayın” diye konuştu.
“Arkamızdan gelecek engelli arkadaşlara yeni bir yol açıyoruz”
Gençlere örnek olduklarını belirten Abdullah Öztürk, al bayrağı temsil etmenin de paha biçilemez bir duygu olduğunu söyledi. Ailelerin engelli çocuklarını spor salonlarına götürmesi gerektiğinin de altını çizen Öztürk, şunları kaydetti:
“Spor yapmak sağlık açısından çok önemli. Ayrıca kişi, yeni arkadaşlıklar da ediniyor. İnsanların sosyal bir ortamda kendini ifade etme özgürlüğü de gelişiyor. Aileler, engelli vatandaşlarımızı spor salonlarına götürsün. Hatta bize getirsinler, biz onlara masa tenisini öğretelim. Başarılı arkadaşlarımıza ülkemizi uluslararası arenada temsil etme imkânı da tanıyoruz. Ben hem sporculuk hem de antrenörlük yapıyorum. Antrenör arkadaşlarımla beraber geleceğin Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonlarını yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu al bayrağı temsil etmek inanın paha biçilemez bir duygu. Gençlere örnek olmaya çalışıyoruz. En önemlisi de arkamızdan gelecek engelli arkadaşlara yeni bir yol açıyor ve umut ışığı oluyoruz. Bu da bizi inanılmaz derecede gururlandırıyor, gelecek adına da son derece heyecanlandırıyor.”
“Başarımızın tesadüf olmadığını herkese göstermek istiyoruz”
Türkiye’nin masa tenisinde çok önemli yerlere geldiğinin altını çizen Abdullah Öztürk, şunları söyledi:
“Tamamen hobi amaçlı başladığım masa tenisine 11 yıldır profesyonel olarak devam ediyorum. Tabii ki buralara gelmek hiç kolay olmadı. Masa tenisinde ülkemizle Avrupa arasında neredeyse uçurum vardı. Onlar bizim çok daha önümüzdeydi. Masa tenisi Çinlilerin ata sporu olmasına rağmen artık onlar bizden madalya koparmak için büyük bir uğraş veriyor. Onlar şanslı olsa da biz de Türk milleti olarak çok daha yetenekli ve zekiyiz. Yeter ki çok çalışalım. İlhami Kılınçkaya hocam sayesinde masa tenisi ülkemizde çok önemli yerlere geldi. Kendisine spor hayatım boyunca çok şey borçluyum. Hocam hep, ‘Bir başarıyı yakalamak çok zor ama ondan daha zor olan da başarıyı o seviyede tutabilmektir’ der. O yüzden biz de durmadan çalışıyoruz. Hedefimizde 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları var. Orada da en azından final oynamak istiyorum. O zaman da başarımızın tesadüf olmadığını herkese göstermek istiyorum.”
