Ana Sayfa Çalışma Hayatı Ücretli öğretmenlere ilişkin önerge dün reddedilmiş

Ücretli öğretmenlere ilişkin önerge dün reddedilmiş

Ankara’da özel bir okulda matematik öğretmenliği yapan İnan Avşar’ın intiharı ekonomik krizin gerçekliğini bir kez daha ortaya koyarken, dün yapılan genel kurulda ücretli öğretmenliğe ilişkin verilen araştırma önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiği ortaya çıktı.

Türkiye uzun bir süredir geçim sıkıntısı nedeniyle yaşanan intihar olayları ile sarsılıyor. Bunlardan birisi de özel bir okulda matematik öğretmenliği yapan İnan Avşar’ın intiharı oldu. Avşar, intiharından önce yaptığı açıklama videosunda kullandığı “Bu dünyanın adaleti yok, kendinizi kandırmayın. Bize hayatın çok iyi olduğunu söyleyen insanlar aslında kapitalizmin, vahşi düzenin adamları” ifadeleriyle akıllarda kalırken sorunun sisteme yönelik ve herkesi etkileyen bir sorun olduğuna işaret etmişti. Bundan bir gün önce ise, Türkiye Büyük Milet Meclisi Genel Kurulu’nda, eğitimin niteliğinin iyileştirilmesi ve ücretli öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunların giderilmesini amaçlayan meclis araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. İlgili araştırma önergesi, İzmir milletvekili ve İYİ Parti Grup Başkan Vekili Dursun Müsavat Dervişoğlu tarafından sunulmuştu.

Önergeye ilişkin İYİ Parti, HDP, CHP ve AKP grupları görüşlerini bildirmişti.

“Gençlerimiz iktidarınız tarafından yokluğa terk ediliyor”

Önergeye ilişkin İYİ Parti adına görüşlerini dile getirmek üzere kürsüye çıkan İsmail Koncuk, ücretli öğretmen sisteminin hem bir sömürü sistemi haline geldiğini hem de asal öğretmen atamasının önüne geçen bir sistem haline geldiğini belirterek yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Koncuk ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Değerli milletvekilleri, gençlerimizin iktidarınız tarafından nasıl bir yokluğa terk edildiğini hepinizin görmesi lazım. Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede bir şirket sahibi, işletme sahibi asgari ücretin altında bir rakamla insan çalıştırsa şikâyet edildiğinde soruşturma açarsınız ama devlet kendi eliyle asgari ücretin altında ücretli öğretmen çalıştırıyor. Bunu nasıl kabul edebiliriz? Ayrıca, tatil günlerinde ücretli öğretmenlere verilen ek ders ücreti kesiliyor; kar tatillerinde ve benzeri tatillerde verilen ücret de kesiliyor. Dolayısıyla bu ücretli öğretmenlik tam bir sömürü sistemi hâline geldi. Aslında, işin şu tarafı da var: Ücretli öğretmen olabilmek için bile maalesef, torpil gerekir hâle geldi yani gençlerimizi 1.000 liraya, 1500 liraya muhtaç hâle getirdiniz. Bu ayıp size yeter.”

HDP intiharlara dikkat çekmişti

Önerge üzerine HDP grubu adına konuşma yapan Kemal Bülbül ise konuşmasında intiharlara dikkat çekerek, “Eğitim fakültelerinden nice zahmetle mezun olan ve hatta sınavı da kazanan öğretmenler, atanamadıkları için ne trajik manzaralara tanık oluyoruz, intiharlar söz konusu oluyor” ifadelerini kullandı. Bülbül bu durumun öğretmenlik meslek yasası ile çözüme kavuşturulacağını söyledi.

“Kadrolu, sözleşmeli, ücretli, tanımsız, keyfî bir uygulama var ve meslek dejenerasyonu var, eğitim dejenerasyonu var ve bunun giderek topluma yansıması söz konusu, öğretmenlik mesleğinde gelişememe durumu söz konusu” diyen Bülbül ayrıca,  eğitim fakültesinden mezun olmak öğretmenlik için yeterli bir şey olmadığını, bunun güncellenmesi gerektiğini ancak bunun kazanılan ücretlerle mümkün olmadığını belirtti. Bülbül konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Öğretmenlik mesleğinin bir devlet memuru değil bir akademik sıfat, bir eğitim ve bilim sıfatı olduğu vurgulanması ve bu üç farklı tanımın ortadan kaldırılarak öğretmenlik mesleğinin itibarının da ekonomik olarak da sosyal prestij olarak da mesleki prestij olarak da yeniden düzenlenmesi gibi bir aciliyet ve bir vahamet söz konusu.”

“Okuyana yazana mesafe konuldu”

CHP grubu adına konuşma yapan Suat Özcan verilen araştırma önergesini desteklediklerini bildirdiği konuşmasında, “On sekiz yılda okuyana, yazana, çizene, eğitimliye mesafe konuldu. Cehaletin, çalışmamanın, eğitimsizliğin bu kadar revaçta olması ülkemiz adına büyük sıkıntıların önünü açmaktadır. Oysa ki bütün gelişmiş ülkelerdeki gibi bilime, akla, eğitime dönmek zorundayız” diye konuştu. Eğitim sorununu çözemeyen ülkelerin diğer sorunlarını da çözemediğinin altını çizen Özcan, Türkiye’de atanamayan öğretmen sayısının 700 bin kişi olduğunu hatırlattı.

AKP grubu adına ise Orhan Erdem söz almış, Millî Eğitim Bakanlığı’nın, bu konuda daha iyi şartların oluşması adına devlet personeliyle çalışmalar yaptığını ve  kendi iç denetim birimini çalıştırdığını belirtmişti. Yapılan oylama sonucunda, araştırma önergesi genel kurul tarafından kabul edilmedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz