Antalya Ticaret Borsası (ATB), hasat dönem öncesinde Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Analiz Toplantısı düzenledi. ATB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil Bülbül başkanlığında online yapılan toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Ülger, Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Zeytinpark Genel Müdürü Vahdet Narin, ATB Mesleki Komitesi üyeleri, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM), Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nden (ANTBİRLİK) temsilciler ile zeytin üreticileri ve zeytinyağı fabrikası işletmecileri katıldı. Toplantıda, zeytin ve zeytinyağının üretim maliyetleri, sıkım ücreti, fiyatı, pazarlanması ile zeytinyağındaki markalaşma çalışmaları konuşuldu.
Yerel çeşitlerimizi canlandıralım
ATB Başkan Vekili Halil Bülbül, borsa olarak bölgeye has zeytin çeşitlerinin ticarete kazandırılması ve Antalya zeytinyağının markalaşması için çalışmalar yaptıklarını söyledi. ‘Antalya karası’ zeytin üzerine çalışma yapılması gerektiğini kaydeden Bülbül, “’Antalya karası’ verimli bir tür, bölgemize has bir ürün, bu ürünü ticarete kazandırmalıyız” diye konuştu. Bülbül, hasat öncesi yapılan sektörel analiz toplantılarında dile getirilen sorun ve görüşlerin ilgili makamlarla paylaşıldığını ve takibinin yapıldığını belirtti.
Zeytinde yüzde 35-40 rekolte kaybı
ATB Meslek Komitesi Üyesi Zafer Tan, zeytinde bu yıl Mayıs ayındaki sıcaklık nedeniyle ve hasat öncesinde beklenen yağmurun gelmemesi nedeniyle yüzde 35-40 rekolte kaybı olduğunu belirtti. Zeytinyağı desteğinin yetersiz olduğuna dikkat çeken Tan, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde çiftçinin 1,15 Avro’luk devlet desteğiyle birlikte zeytinyağını 30-35 liraya sattığını, Türkiye’deki çiftçinin zeytinyağını 12-15 TL arasında satabildiğini söyledi. Tan, “Bu rakamlarla biz nasıl rekabet edeceğiz. Destek sağlanmadığı sürece sektörümüz büyümez” diyerek tepkisini dile getirdi. Afrin’den gelen zeytinyağının da büyük sıkıntı olduğunu belirten Tan, bunun iç piyasada kalite ve fiyatı düşürdüğünü savundu.
Prof. Dr. Ülger: Kuraklığa dayanıklı yerel ürünleri yetiştirin
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Ülger, bölgeye has ürünlerin dikiminin önemine işaret ederken, Antalya’da yaygın olan Gemlik zeytin çeşidinin fazla su isteğinden kaynaklı üretiminde önümüzdeki dönem sıkıntı olabileceği uyarısında bulundu. “Gemlik zeytini yetiştiriyorsanız sulama yapmalısınız. Küresel ısınmadan dolayı ve taban suyunun azalması nedeniyle su sıkıntısı varken Gemlik zeytini yetiştirmek akıllıca değil. Yöreye uygun kuraklığa dayanıklı ve yağ oranı yüksek çeşitlerin yaygınlaştırılmasını tavsiye ederim” dedi.
“Tavşan yüreği ve beylik ile markalaşabiliriz”
Zeytinyağı fabrikası sahibi Mustafa Fettahoğlu, Antalya’nın zeytininin ve zeytinyağının kalitesine vurgu yaparak talep yaratılması gerektiğini söyledi. “Tavşan Yüreği” ve “Beylik” zeytin çeşitlerinin Antalya’nın önemli değerleri olduğunu söyleyen Fettahoğlu, “Gastronomi dünyası Beylik zeytinin peşinde. Bu iki zeytin çeşidimizle markalaşma yoluna gidebiliriz” diye konuştu.
Zeytinpark Müdürü Narin: Zeytin envanteri çıkarılsın
Zeytinpark Genel Müdürü Vahdet Narin, bu yıl hava şartlarına bağlı olarak zeytinde yaşanılan rekolte kaybının büyüklüğüne dikkat çekerek “Yağmurun geç gelmesi nedeniyle de ürünün olgunlaşmasında sıkıntı var. Hep birlikte zor bir yıl yaşayacağız” dedi. Narin, zeytin envanterinin çıkarılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ise özellikle batı ilçelerinde son dönemde zeytin yetiştiriciliğine yönelimdeki artışa değindi. Tarım müdürlüklerinin doğru çeşit dikimi konusunda üreticiyi bilinçlendirmesi gerektiğini söyleyen Alp, Tavşan Yüreği zeytin fidanı bulmakta zorlandıklarını belirtti.
Türk zeytinyağı İtalyan markasıyla satılıyor
Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin ise zeytinyağında yaşanan pazar sorununu gündeme getirdi. Türk zeytinyağının ihraç edilerek İtalyan markasıyla satıldığını söyleyen Metin, “En büyük sıkıntımız yetiştirdiğimiz ürünün fiyat olarak değerlendirilmemesi. Yağ pazarını nasıl geliştireceğiz ona bakmamız lazım” dedi.
Katılımcılar, tağşiş konusunda yaptırımların yetersiz olduğunu vurguladı; 6 bin 500 TL ceza ile tağşişin önüne geçilemeyeceğini söyledi. (ANKA)