Ana Sayfa Eğitim Eğitimde “İktidar” Ahlakı

Eğitimde “İktidar” Ahlakı

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nca düzenlenen ve öğretmenlerin, öğrenci ve velilerin ahlakını sorgulayacak Eğitim ve Ahlak Kongre’sinde tek bir görüş var: AKP, İlahiyat ve Erkeklik. Kongre Kurulları incelendiğinde yer alan isimlerin AKP’ye yakınlığı ve ilahiyat kökenlilerin ağırlığı dikkat çekiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) tarafından, 2-3 Nisan tarihleri arasında 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında “Eğitim ve Ahlak Kongresi” düzenleyeceğini duyurdu. “Yeni bir bakış açısıyla” talim ve terbiyenin ahlaka dayandırılmasının ve öğretmenlerin, milyonlarca öğrencinin ve velilerinin ahlakının sorgulanmasının hedeflendiği kongrede kimin sorgulama yapacağı merkezinde ise tek bir görüş hâkim. Onur Kurulu’nun Cumhurbaşkanı danışmanı Prof. Dr. Yavuz Atar, AKP’li Prof. Dr. Emrullah İşler ve Harf Devrim’ini “soykırım” olarak nitelendiren Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı’dan oluştuğu kongrenin 91 kişiden oluşan Bilim Kurulu’nda ise, İlahiyat Fakültesi’nden isimlerin ağırlıkta olduğu görüldü.

Daha önce Menderes döneminde benzer bir kongre yapılmış, karma eğitime ve kadın öğrencilerin kılık kıyafetine yönelik gerici fikirler gündeme gelmişti.

Kurullarda “iktidar” gölgesi

TTK tarafından düzenlenecek olan ve kongrede toplumdaki kötü gidişat 19 yıllık AKP dönemi eğitim politikaları değil, “ahlak ve milli kültürün” öğretilmemesi oldu. Buna karşın düzenlenen kongrede, AKP dönemi eğitim politikaların sorgulanmadığı, aksine arttırarak sürdürülmesi yönünde oldu. Bunda en büyük gösterge ise kongre kurulları incelendiğinde ortaya çıktı. Toplam dört kurulda, AKP’li isimlerin yer alması, ilahiyat fakültelerinin büyük bir ağırlığa sahip olması, buna karşın; felsefe, sosyoloji, psikoloji ve iletişim alanına önem verilmemesi dikkat çekti.

Antalya’da düzenlenecek olan kongre, 3 kişiden oluşan Onur Kurulu, 19 kişiden oluşan Danışma Kurulu, 7 kişiden oluşan Düzenleme Kurulu ve 91 kişiden oluşan Bilim Kurulu olmak üzere 4 kuruldan oluşuyor.

Kongre Danışma kurulunda Türkiye’nin ilk başörtülü bakanı olarak bilinen ve geçmiş dönemde TÜRGEV’in Genel Kurul Üyeliği’nde bulunmuş Prof. Dr. Ayşen Gürcan’ın yer alması dikkat çekiyor. Öte yandan 91 kişinin yer aldığı Bilim Kurulu’nda ise, Eski Başbakan Danışmanı Doç. Dr. Necdet Subaşı, AKP’nin kurucularından Prof. Dr. Raşit Küçük, Yeni Akit yazarları Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı ve Prof. Dr. Ali Rıza Abay isimleri öne çıktı. Öte yandan Adil Öksüz ile yakın ilişkisi olduğu iddia edilen ve bu kapsamda güvenlik tedbiri önlemi uygulanan Prof. Dr. Recep Kaymakcan ve cemaatçi yapı ile yakın ilişkisi olduğu ve Abant toplantılarına katıldığı iddia edilen Prof. Dr. Bekir Karlığa’nın da isimlerinin geçmesi dikkat çekti.

İlahiyatçıların ağırlıklı olduğu bilim kurulunda felsefeye yer yok

Düzenlenecek olan kongrede, 91 kişilik Bilim Kurulu’nda yer alanlar arasında İlahiyat kökenli üyelerin ve ilahiyat kökenli olmasa da o alanda çalışan üyelerin olması dikkat çekti. İlahiyat kökenli üyelerin ağırlığının yüzde 30 civarında olurken, felsefe, psikoloji, sosyoloji, iletişim alanından toplam katılımcı sayısı 15 etmiyor. Kongre kapsamında hedeflenen ahlak eğitimi temelini ilahiyattan alırken, felsefe ve sosyoloji geri plana atıldı. Bunun yanı sıra, öğrencilere yönelik yaklaşım için önemli olmasına karşın psikoloji ve iletişim gibi alanlar da gereken değeri göremedi.

Onur Kurulunda Harf Devrimi karşıtı isim

Kongre Onur Kurulunda, Eski Başbakan Yardımcısı AKP Milletvekili Prof. Dr. Emrullah İşler ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yavuz Atar’ın dışında yer alan bir ismin ise dikkat çeken başka bir özelliği var. MEB TTK tarafından düzenlenen kongreye Onur Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı harf devrimini soykırıma benzetmesiyle gündeme gelen bir isim. Duralı, Harf Devrimi’nin 91. yılında katıldığı bir tartışma programında yaptığı açıklamada bu devrimin bir “kültür aşısı” olduğunu ve “soykırıma” uğrandığını belirterek, “harf inkılâbı soykırımdır” ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan kendisi ile yapılan bir söyleşide Duralı, Harf Devrimi ile birlikte “bütün geçmişin havaya uçurulduğunu” ifade etti. Ayrıca aynı röportajda, “yazıyı değiştirmek bir soykırımdır, kültür soykırımı” derken Harf Devrimini ise “o olay” olarak nitelendirdi.

Duralı’nın tartışmalara neden olan açıklamaları sadece Harf Devrimi’ne ilişkin açıklamalarından oluşmuyor. Dural, tartışmalarına ilişkin medrese ve üniversite ayrımının “çok” tehlikeli olduğunu söyleyerek, “Neden üniversite adını veriyoruz, “medrese” adını koyalım. Fakültelere de “mektep” dersin” ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca Duralı, İmam Hatip müfredatının bütün okullara yaygınlaştırılmasını savunduğunu belirtelerek bu müfredatın tüm okullarda okutulması gerektiğini söylemişti.

“Yeni bakış açısı” erkeğin bakış açısı

70 yıl önce kadın haklarına ve karma eğitim sistemine yönelik saldırıların olduğu “Ahlak Terbiyesi Kongresi”nden bugüne değişen hiçbir şey yok. Talim terbiyenin ahlaka dayalı “yeni bakış” açısı erkeklerin bakış açısı oldu. Danışma Kurulu 19 kişiden oluşmasına karşın sadece iki kadın bu kurulda yer alabildi. Bilim kurulunda ise durum farklı değil, 91 kişilik listede sadece 15 kadın yer alıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz