Ana Sayfa İklim O güzel manzaralar ve ağaçlar, o güzel atlara binip gittiler…

O güzel manzaralar ve ağaçlar, o güzel atlara binip gittiler…

Türkiye’nin bir çok cennet köşesi, yangınlara teslim oldu. Yaklaşık bir haftayı aşan bir sürede afete teslim olan Manavgat, Marmaris ve daha birçok bölge, doğal güzelliğini kaybetti. Yangından 1 ay önce gezdiğim Marmaris’te, cennet köşelerin yemyeşil ve masmavi buluşmasında nefes almıştım. O doğal ve bir daha bulamayacağımız manzaraları fotoğraflarken, bir daha bu manzalaraları bulamayacağımızı nereden bilebilirdim ki…

Türkiye’nin cennet koyları ve ormanları, ateşlere teslim oldu. Ülkemizin dört bir yanından gelen yangın haberleri tüm Türkiye’de ve dünyada yankı uyandırırken, yurt içi ve dışında yangınların sönmesi için seferberlik yapıldı. Manavgat, Marmaris, Seydikemer, Aladağ, Didim, Burdur, Isparta ve daha birçok yerden gelen yangın haberleriyle sarsılırken, alevlere yörelerden vatandaşlar ve uçaklarla müdahale etmeye çalıştı. Ayrıca yurdun dört bir yanından afet bölgelerine de yardımlar yağdı. Yangınlar sürerken, yurdun birçok yerinden afet haberleri de gelmeye devam etti.

Yaklaşık 1 ay önce bulunduğum Marmaris’te tekne turuna çıkmıştım. İçmeler, Turunç, Kumlubük, Kızılkum, Amos, Akvaryum gibi koylarından hem denizle hem de orman manzarasıyla muazzam bir buluşma yaşamıştım. Kim derdi ki bu cennet manzaralar bir yangınla küle dönüşecek ve felaketin eşiğine gelinecek? O manzaraları seyretmek, muazzam bir keyif vermişti o anda. Şimdi o manzaralar, yalnızca anılarda ve çektiğimiz fotoğraf karelerinde kaldı. O ormanların ve bölgelerin yaralarını sarması, yenilenmesi ve kendine tekrar gelebilmesi uzunca bir zaman alacak. Çok acı ki, o cennet havasını son kez soluyacakmış gibi hareket etmedim ve o değerli zamanın kıymetini fotoğraflara baktıkça hatırlıyorum.

Bir saat boyunca gezdiğim Turunç kasabasının cennet köşeleri… Denizden bakıldığında o yemyeşil ağaçların oluşturduğu muazzam romana hayran kalmamak, mümkün değildi. Yeşil Deniz, Kızılkum, Kumlubük ve Amos’un muhteşem auraya sahip turkuaz denizi… Yeşilliğin masmavi denizle ve kumla buluştuğu o anlar… Tarif edilmesi zor ama huzura kavuşulma zevki yaşatan dakikalarla dolu dakikalar yaşatmıştı. En sonda ise Phosphorus Cave yani Marmaris Fosforlu Mağara’da ise tarihin ve doğal oluşumun soluttuğu hava, uzun bir süre huzurla oralarda olamayacak olmanın verdiği tarifsiz acı… O dakikaların altın değerinde olduğunu bilerek vakit geçirdim elbet, ama o haliyle görerek.

Akdeniz ormanlarının kendini yenileme özelliği olduğunu bilmek umut verici, ama bunu yıllarda sürdüğü gerçeğiyle yüz yüze gelince de insan durumu çok iyi anlıyor. Bir anda o bölgelere yeni ağaçlar dikmenin de bölgedeki biyoçeşitliliğe zararı olduğundan söz ediyor uzmanlar. Büyük bir sorunun yerini iyi bir düşünce ile daha büyük bir problem haline getirmek manasız, ancak yepyeni ve gencecik fidanların yeşerdiğini görünce umarım bir benze de olsa mutlu olacağız. Yangınların büyük bir bölümü kontrol altına alınsa da bazı yerlerde yangın haberleri almaya devam ediyoruz, tabi soğutma çalışmaları ile durdurulma da devam ediyor. Bu durum bize aslında ilkimin değişmeye başladığını ve küresel ısınmanın git gide daha vahim bir hale doğru yola koyulduğunun da bir işareti… Yangına teslim olmuş o yemyeşil manzaraların o değerli hallerini aklıma kazıdım, bir maden kadar değerli bir şekilde aklımda kalacaklar ve fotoğraflarda olacaklar, geri gelene kadar…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz