2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda Türkiye’ye masa tenisinde altın madalya kazandıran Abdullah Öztürk gözünü yine zirveye dikti. 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları masa tenisi tek erkeklerde (Sınıf 4) adını finale yazdıran Milli Sporcu, yaşadığı heyecanı Gazete Rüzgârlı’ya anlattı.
“Hocam rahat olun ben o altın madalyayı alacağım”
Rio 2016’da madalya alacağına inandığını belirten Öztürk, “2012 yılında derece yapamamıştım, çok üzülmüştüm ama bunun bana çok büyük bir tecrübe olacağını biliyordum. 2016 yılında ise herkesin benden beklentisi çok büyüktü. Masa tenisinde madalyalar geliyordu ama hiç altınımız yoktu. Hocalarımız hep altın madalya almamız gerektiğini söylüyordu ve bizi çok bilinçli bir şekilde çalıştırmışlardı. Gerek aile hayatımızdan gerekse sosyal hayatımızdan birçok fedakarlık yaptık. 2016’da madalya alacağıma inanıyordum. Yarı finale kaldıktan sonra, ‘Hocam rahat olun ben o altın madalyayı alacağım’ demiştim. Final zamanı tüm kafile beni izlemeye gelmişti. Onlara o gururu, o sevinci yaşatmak benim için apayrı bir duyguydu” ifadelerini kullandı.
“Beni destekleyen insanların hayallerini suya düşürmek istemiyorum”
Tokyo’da hata yapmamak adına çok çalıştığına dikkat çeken milli raket, emeklerinin karşılığını alacağına olan inancını da dile getirdi. Altın madalyayı ikinci kez ülkemize kazandırmak istediğini belirten Öztürk, “Rio 2016’da şampiyon olduğum o an, neyi başardığımın farkında değildim. Türkiye’ye döndüğümde farkına varmıştım. Hava alanında müthiş bir karşılama olmuştu. Gazeteciler önümü sarmıştı. Tanımadığım insanlar geliyordu, sarılıyordu, kucaklayıp havaya kaldırıyordu. O zaman anlamıştım ne kadar büyük bir iş başardığımı. Bunun tekrarını yapmam gerektiğine artık daha çok inanıyorum. Beni destekleyen insanların hayallerini suya düşürmek istemiyorum. Tokyo’da hata yapmamak için antrenmanlarımı çok ciddiye aldım ve çok çalıştım. Benden beklentisi olan insanları üzmemek kırmamak adına, salonda çok fazla antrenman yaptım. İnşallah antrenmanların karşılığını Tokyo’da alacağıma inanıyorum. O altın Türkiye’ye gelecek” diye konuştu.
“Tokyo’da ‘başarısızlık’ diye bir kelime bizim lügatımızda yok”
“Başarıyı yakaladıktan sonra o disiplinden kopmamak lazım” diyen Abdullah Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Spor hayatımdaki en büyük şanslarımdan biri olan İlhami Kılınçkaya hocam bana şunu söylüyordu: ‘Bir kere başarıyı yakalayabilirsin ama onun tesadüf olmadığını defalarca kanıtlaman lazım. Bir sonraki turnuvada ilk 3’te olman lazım.’ Hocamız bize hep bunu empoze etti. 2010 yılından 2019 yılına kadar yapılan büyük turnuvalarda, Avrupa, Dünya ve Paralimpik Oyunları’nın hepsinde derece yaptım. İş disiplininden hiç taviz vermedim. Bunu önce kendim için sonra bayrak için yaptım. Devletimiz bize emek verip pek çok imkan sağlıyor. Bunun karşılığını bir şekilde vermemiz lazım. O yüzden Tokyo’da ‘başarısızlık’ diye bir kelime bizim lügatımızda yok. Bizleri ekran başında izleyen birçok engelli kardeşimizin spora başlamasına vesile olacak o altın madalyayı alıp Türkiye’ye getireceğim inşallah. Ayrıca, Türk milli takım kafilesinde yer alan tüm sporcu arkadaşlarıma da Paralimpik Oyunları’nda başarılar diliyorum. Eminim ellerinden geleni yapacaklardır. Tüm sporcu arkadaşlarıma güveniyorum.”
Final yarın 10.45’te
Milli Sporcu Abdullah Öztürk, 30 Ağustos Pazartesi (yarın) günü final maçında Güney Koreli Kim Young-gun ile karşılaşacak. Final mücadelesi Türkiye saati ile 10.45’te başlayacak.